31 Temmuz 2009 Cuma

Contemporary İstanbul

Contemporary İstanbul, bu yıl 3-6 Aralık tarihleri arası dördüncü kez seyircilerle buluşacaktır. Türkiye'de bugüne kadar yapılan en geniş kapsamlı "modern ve güncel sanat" etkinliği olan Contemporary İstanbul, ülkenin kültürel ve sanatsal yaşamını dünyaya tanıtmaktadır.

Dört gün boyunca süren Contemporary İstanbul, ulusal ve uluslararası galerileri, tüm dünyadan gelen sanatçıları, koleksiyonerleri, müze müdürlerini, küratörleri, sanat eleştirmenlerini, basın mensuplarını ve sanatseverleri Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı çatısı altında birleştirecektir. Ana etkinliğinin yanı sıra Contemporary Istanbul ülkenin sanatsal gelişimine katkıda bulunmak üzere yıl boyunca tartışma panellerinden, sergilere kadar birçok yan etkinlikleri ve sanat projelerini sunmaya devam etmektedir.

Sparkawards

Spark Ödülleri 2009

Spark Ödülleri büyük tasarım ve tasarımcıları teşvik etmek ve insanları yaratıcılıklarını keşfetmeye yüreklendirmek için oluşturulan heyecan verici yeni bir yarışma.

Grafikler, ürün tasarımı, ulaşım ve mimari kabul edilen bir çok tasarım kategorilerden birkaçı.

Eğer siz ya da şirketiniz iyi tasarımlar yaratıyorsanız, bu önemli etkinlikte yarışma fırsatını sakın kaçırmayın.

Son katılım tarihi 11 Eylül 2009.


www.sparkawards.com

TRANS:MISSION

Spark is a bold new competition—a unique crossroads of design, where the interests of all participants in the community are represented and their strengths brought to bear. Spark leaps beyond the mid-century view of design. In this new world, how do the best ideas and best designs gain recognition? SparkAwards will validate superlative designs from professionals. But we also need a filter for the best novice designers and innovators, too. The world is now participating in design—let's enable the best formgivers to rise to the top.

Spark is about Change—designed change. Change for the better: studied, researched, cognizant of criteria like sustainability, suitability, context, inventiveness, process, universality—and yes, beauty.

Ultimately, one must ask why this is important. Commerce is important, but it is a means to an end. We might call the real goal "betterment." Better lives, better health, better water, better air. Great design can help us get there. Do your part—make designs that make a difference. We'll help.

BACKSTORY: A SPARK IN THE DARK

The story of Spark starts with a competition created by events producer Peter Kuchnicki in February, 2001. As Peter tells it, the time for change was at hand. “In the ten years prior, we had produced over 60 conferences and events, mostly for the advertising and media businesses. A few competitions were in that mix, so we knew they were fun to be involved with. Conferences are difficult and commercial topics were becoming boring. We wanted to break out and support sustainable design, advanced transportation and universal design. We needed another platform.”

Peter continued “In 2000 we began a series of conferences for the multi-disciplinary design magazine, Metropolis, with famous Editor Susan Szenasy. These were excellent affairs and introduced us to a delightful group of designers and architects. I was very impressed with this audience, but the Metropolis Conferences were coming to an end. Remembering our earlier work in the advertising community, I created a new awards competition as a side-event to the last two conferences. We called it Designing Worlds.”

Designing Worlds was a side-event that became the main event. Bobby Kennedy Jr. was the keynote speaker, the entrants were all students and the subject, sustainable design. As Peter related, “From the audience reaction, we knew this was the future. Now we had to turn it into an ongoing operation,”. “We took a little longer than planned – other events in 2001 took precedence. When we came back to the project, our friends in the related design disciplines were adamant about one thing—they were just not going to support another highly commercial, peer to peer design competition.” Brent Oppenheimer, Principal of O+Co in NYC, made it clear: “We have dozens of these things—we are obligated to enter them but they give me no pleasure. We’re looking for a higher angel—a way to promote societal advancement and innovation—not just ourselves.”

A unique fusion of talented professionals began to fashion the Spark initiative—top designers like Kit Hinrichs, a senior Pentagram partner, Sam Lucente, head of all design for Hewlett-Packard, pioneering digital film-maker Drew Takahashi and many others-- filmmakers, advertising folk, architects, all types of designers, kids and a few moms and dads. Media partners helped too—like the hot US magazines Dwell and Automobile. A few enlightened corporations began to underwrite the project too—HP and Autodesk were—and are essential partners.

So, as Peter “made the rounds” and gathered the new Spark Awards Advisory Council and Community Boards, the mission gradually evolved to become the initiative you see today. Their motto “One For All” reflects the “design for everyone” scope of the program. Simpler yet, the Spark “elevator speech” boils it down to four tenets: Spark supports Multi-disciplinary, Multi-cultural, Global and Aspirational Design.

21 Temmuz 2009 Salı

İyi Bir Web Sitesinin Sahip Olması Gereken 15 Anahtar Element

Bir web sitesini tasarlarken ve geliştirirken göz önünde bulundurmak gereken pek çok ayrıntı vardır. Gerçekte bu ayrıntılar sonsuz bir listenin birer parçası gibi görünebilirler ancak listeye dikkatli bakıldığında bu elementlerden birkaçının diğerlerinden daha önemli olduğu ve bu elementlerin de en başarılı web siteleri tarafından kullanıldığı gözlenir.

Web sitenizin planlama aşamasını tamamladığınızda geriye kalan elementler Kullanıcı Arayüzü Tasarımı'ndan İçerik Oluşturmaya, oradan da geliştirme aşamasının kendisine kadar değişen geniş bir kategori yelpazesine yayılır. Elbette Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) için de dikkat edilmesi gereken bazı ayrıntılar var ama şimdilik onu bir kenara bırakalım.

İşte en iyiyi hedefleyen her web sitesinin sahibi olması gereken 15 anahtar element.

1. İyi Görsel Tasarım
İlk olarak... Görsel tasarım. Sizi bilmem ama ben bir web sitesini ziyaret ettiğimde eğer site beni görsel olarak tatmin etmiyorsa o siteyi kısa sürede terk ederim.

Bunu derken her iyi web sitesinin görsel olarak güzel görünmesi gerektiğini söylemeye çalışmıyorum, ama eğer bir web sitesi 1994'ten beri güncellenmemiş gibi görünüyorsa, diğer mükemmel web sitelerinin yanında sönük kalacağı aşikardır.

Temiz ve sade bir tasarım genellikle ihtiyacınız olan tek şeydir. Sitenizdeki parıltılı nesneler de güzeldir ancak ben "az ama öz" teorisine inanlardanım. Tasarımınızın kalabalık olmasını istemezsiniz. Onun sadece güzel görünmesini, böylece rakiplerinizin önüne geçerek potansiyel müşterilerinizin dikkatini çekmesini istersiniz.

İlk izlenim önemlidir. Her ne kadar tek başına iyi bir tasarım bir kişiyi sitede tutmaya yetmese de, göz alıcı tasarımlar ziyaretçinin sitenizde daha uzun süre kalmasını sağlayacak, en sonunda da aradıkları içeriğe ulaşabilmek için daha fazla çaba sarfetmiş olacaklardır.

2. Düşünceli Kullanıcı Arayüz

İyi tasarımla birlikte iyi bir kullanıcı arayüzü de gelir. Kullanıcı arayüz, başarılı işlevselliği olan sitelerin temelini oluşturur. Bir siteyi tasarlarken daima averaj kullanıcıyı göz önünde bulundurmalısınız. Sitenizi kimler ziyaret edecek - ideal müşteriniz kimler? Teknolojiye yatkınlar mı?

İdeal ziyaretçinizin bir görselini kafanızda canlandırmak ve siteniz için yapacağınız tasarımı planlandırırken bunu göz önünde tutmak daima yardımcıdır. Sitenizi ziyaret eden ziyaretçilerin birşey satın almadan ya da sitenize abone olmadan önce onların ihtiyacı olabilecek her şeyi sunduğunuzdan emin olun.

Navigasyonunuzun kolayca farkedilebilebilir olmasını ve site genelinde tutarlı bir şekilde kalmasını sağlamalısınız. Hem ana navigasyon üzerinde hem de içerik alanınızdaki bağlantılarda kullanıcının nereye tıklaması gerektiğini kolayca anlamalarını sağlayın.

3. Öncelikli navigasyonunuz görünebilir olsun
Gezinmesi kolay bir web sitesi sahibi olmanın bir bölümü, önceliğin navigasyonda olmasını sağlamakta yatar. Sitenizin anahtar bölümlerine bağlantılar içeren kesim, sitenizin ilk bakışta görünebilir alanında olmalıdır. Günümüzün büyüyen monitör boyutları göz önüne alındığında görünen kesim site tasarımınızın üst kısmındaki 500-600 piksellik kısma işaret ettiğini unutmayın.

Bu alan içerisinde yer alabilecek elementler logonuz (ki bu logo sitenizin ana sayfasına bağlantı içermelidir) ve bunun yanısıra sitenizin ana alanlarına bağlantılar olabilir. Bu kısmda eğer alt sayfalara bağlantı verebilirseniz çok güzel olur ancak çoğu durumda bu, tasarımınızın kalabalık olmasına yol açacaktır.

Örneğin "Ana Sayfa | Hakkında | Servisler | SSS | İletişim" bağlantılarını sitenizin en üst kısmında kolay bulunabilecek bir yere yerleştirebilirsiniz. Biyografi ve Özgeçmiş gibi alt sayfaları, sitenizin yan çubuğuna ya da dahil oldukları sayfa başlığının altına bağlantı olarak yerleştirebilirsiniz.

Burada önemli olan şey tutarlılıktır. Hem ana bağlantılarınızın hem de alt bağlantılarınızın sitenizin geneli boyunca aynı yerde olmasına özen gösterin.

4. Altlık Kısmında Navigasyonu Tekrar Edin
Eğer sitenizdeki ana navigasyon için görseller (ya da flash) kullanırsanız, sitenizin altlık kısmında navigasyon içeriğini tekrar etmeniz önemlidir. Sitenizin üst kısmında metin bağlantılar kullanıyor olsanız bile altlık kısmında bu bağlantıları yinelemeniz yardımcı olacaktır. Ziyaretçilerinizin sitenize baktıklarında aradıkları içeriğe kolayca ulaşabilmelerini sağlamalısınız.

Çoğu zaman altlık kısmı "Kullanım Sözleşmesi" gibi diğer bilgileri de içerebilir. Bu alanda bulunması kolay olması gereken ancak üst kısımdaki ana navigasyon bölümünde yer alacak kadar önemli olmayan bağlantıları listeleyebilirsiniz.

5. Anlamlı İçerik
"İçerik her şeydir" sözünü daha önce duymuşsunuzdur. İlk bakışta göze hoş gelen bir web sitesi sahib olabilirsiniz ancak o sitenin içeriği doyurucu değilse, ziyaretçinizin sitenizde uzun süre kalmayacağından emin olabilirsiniz.

Web siteniz için içerik yazarken şirketiniz, ürünleriniz, hizmetleriniz gibi öğeler hakkında yardımcı ve öğretici bilgiler sunabilmeniz önemlidir. Eğer bir blogunuz varsa, uzmanlık alanınıza yönelik bilgilendirici makaleler inanılmaz derecede yardımcı olacaktır.

Kendinizi ya da şirketinizi satmanız her ne kadar önemli olsa da, bunu ziyaretçilerinizin gözüne sokmamalısınız. Özellikle bloglarda blogunuzu ziyaret eden kullanıcıların daima sizin kişisel yaşamınız hakkında birşeyler okumak istediğini sanmayın - ziyaretçileriniz onlara nasıl yardımcı olabileceğinizi bilmek için oradalar.

6. Düzgün Hakkında Sayfası
Bu makalenin yazarının sitesindeki 10 popüler sayfası arasında (ana sayfadan, blogdan, 3 özel blog girdisinden ve portfolyo sayfasından sonra) Hakkında sayfası gelmektedir. İster inanın ister inanmayın, sitenin Hakkında bölümü, hizmetler ve portfolyo sayfalarından daha çok dikkat çekmektedir.

Bunun tek açıklaması vardır ki o da insanların meraklı olduğudur. İnsanlar bir şirketin ya da blogun ardında kimlerin olduğunu bilmek isterler. Ben biyografi sayfama kendi fotoğrafımı eklemek konusunda biraz utangaçtım, ancak birkaç ay önce en sonunda kendi fotoğrafımı ilgili sayfaya ekledim. Meraklılık hissinin neler yaptırabileceğine inanamazsınız. Şöyle bir baktığımda ben de kendimi sık sık bir tasarımcının ya da yazarın Hakkında sayfasını okurken buluyorum.

Kendi geçmişiniz ve bunun işinize ya da uzmanlık alanınıza olan etkileri hakkında bilgilerden bahsedin. Hakkında sayfası potansiyel müşterilerinize kendiniz hakkında biraz daha fazla bilgi verir ve sitenizin daha "kişisel" bir görünüme bürünmesini sağlar. Eğer yazınızı okuyorlarsa ve sizin hakkınızda biraz daha fazla şey bilmek istiyorlarsa, Hakkında sayfası sayesinde sizinle daha iyi bir bağ kuracaklar ve başka bir seviyede sizinle daha iyi iletişim kurabileceklerdir.

Potansiyel müşteriler genellikle, azıcık bile kişisel olmayı reddeden karaktersiz kurumların aksine arkasında "gerçek" kişilerin olduğu şirketleri seçerler.

7. İletişim Bilgisi

Sizinle nasıl iletişim kurabileceğini bulamamaktan başka hiçbir şey potansiyel müşteriyi bu kadar geri çekmez. Eğer hizmetlerinizle ilgileniyorlarsa ve sizinle iletişim kurup sizi kiralayabilecek basit bir sayfa dahi bulamıyorlarsa, kendinizi yarışmayı kaybetmiş olarak görebilirsiniz.

İdeal olarak tek bir iletişim yönteminden daha fazlasını vermek isteyeceksinizdir. En azından bir elektronik posta adresi ve iletişim formu. Sizi daha "gerçek" kılmak için ise bir telefon numarası ve eğer mümkünse bir posta adresi eklemeniz önerilir. Pek çok bireysel çalışanın (freelancer) evlerinden çalıştığını biliyorum, zira ben de öyleyim. Bu durumda ev telefonunuzu sitenizde yayımlamak istemeyebilirsiniz. Bu sebeple sadece iş görüşmeleri için kullanacağınız bir hat alarak ve bir posta kutusu kiralayarak bu sorunun önüne geçebilirsiniz.

Bu yöntemlerin vergiden düşülebildiğini ve sizi sitesinde sadece elektronik posta adresi sunanlardan çok daha profesyonel göstereceğini unutmayın. Aynı gemideki diğer evden çalışanlar için bu bir değişiklik arz etmeyecektir. Ancak eğer büyük boyutlu ya da kurumsal müşterilerle çalışırsanız, ulaşılabilir bir telefon numarası ve posta adresi, kararlılığın bir göstergesi olacak ve onların bir başkası yerine sizi tercih etmelerinde küçük bir rol oynayacaktır.

8. Arama
Eğer büyük bir web siteniz ya da blogunuz varsa, arama özelliği kullanmanız çok yardımcı olacaktır. Arama özelliği olmadan sitenizdeki yüzlerce sayfa arasında ziyaretçinizin aradığını bulmasını beklemek doğru olmaz. Eğer potansiyel müşteriniz aradıklarını bulamazsa, ancak bir başka sitede bulursa, sizin hizmetiniz daha iyi olsa bile "bulunamadığı" için potansiyel müşteriniz diğerini seçecektir.

Siteniz üzerinde Google Arama özelliğini kullanabilir ya da eğer WordPress (ya da diğer bloglama platformu veya içerik yönetim sistemi) kullanıyorsanı, bu platformlar genellikle bütünleşik arama motoru içerirler. Statik HTML sitesi üzerinde arama motoru inşa etmek her ne kadar kolay olmasa bile sizin için bunu yapabilecek servisler yok değil.

9. Kayıt / Abonelik

Eğer web siteniz düzenli olarak içerik sunuyorsa (örneğin bir blog), kullanıcılarınızın bu içeriğe kolayca abone olabilmelerini isteyeceksinizdir.

Eğer WordPress blogunuz var ise bu eklemesi gerçekten kolay olan bir başka özelliktir. Öntanımlı olarak WordPress üzerinde besleme (feed) adresi bulunur. Ancak eğer bu durumu kontrol altına almak istiyorsanız FeedBurner üzerinde ücretsiz bir hesap açabilirsiniz. Daha da iyisi FeedBurner FeedSmith eklentisini kullanarak blogunuzdaki tüm içeriğin otomatik olarak FeedBurner hesabınıza aktarılmasını sağlayabilirsiniz. Bu sayede içeriğinize abone olan kullanıcılar üzerindeki kontrolünüz artacaktır.

Eğer bir blogunuz yoksa ancak buna rağmen elektronik posta bildirileri için abonelik sunmak istiyorsanız örneğin, bunu sizin için sağlayacak pek çok şirket bulunuyor. Bu şirketler sitenize ekleyebileceğiniz ve bu sayede elektronik posta listeleri oluşturup onları yönetebileceğiniz bir kod sunarlar (bu arada FeedBurner da elektronik posta adreslerini toplamayı destekliyor). Bazı durmlarda elektronik posta adresleri RSS aboneliklerinden daha iyidir, zira potansiyel alıcılarınızın elektronik posta adreslerini depolayabilirsiniz. Abonelik sayılarının ve diğer genel istatistiklerin izini sürebilirken, RSS aboneliği olanlar güncellemelerinizi besleme okuyucuları aracılığı ile alabilir ve herhangi bir elektronik posta adresi vermek zorunda kalmazlar.

10. Sitemap (Site Haritası)
İki tür site haritası bulunur - biri insanlar, diğeri arama motorları içindir. Bir HTML (ya da PHP vs.) site haritasın sitenizi ziyaret eden ziyaretçiler için paha biçilmez bir araç olabilir ziya bu sayede sitenizin içeriğinin genel bir görünümüne ulaşarak aradıklarını kolayca bulabilirler.

Bir web sitesindeki tüm sayfaların bir listesini oluşturan bir site haritası özellikle sitenize arama özelliği ekleyemediğiniz durumlarda çok kullanışlı olacaktır. Sitenizin altlık kısmına ekleyebileceğiniz bir diğer bağlantı da site haritası olabilir. İyi bir site haritası sitenizdeki her bir sayfaı hiyerarşik olarak listeleyerek sayfalar arasındaki ilişkileri ve onların alt ve alt-alt sayfalarını gösterir.

11. Tasarımı İçerikten Ayırın
Anahat ve tasarım için HTML tablosu kullandığımız günler geride kaldı. Günümüzde en iyi şekilde geliştirilmiş siteler XHTML ve CSS kullanarak tasarım elementleri ile içerik elementlerini birbirlerinden ayırıyorlar.

etiketlerini kullanarak sayfanızdaki çeşitli metin ve görsel alanları için kapsayıcılar oluşturabilirsiniz. CSS dosyası kullanılmadığında tek göreceğiniz şey metindir, ki bu tam da arama motorlarının görmek istediği şeydir.

Harici bir CSS dosyasına bağlantı vererek içeriğinizi tasarımdan ayırabilirsiniz. Bu sayede HTML sayfanızın kaynak kodunda metinden başka neredeyse başka hiçbir şey yer almaz. Ayrı bir CSS dosyası yazıtiplerini, renkleri ve arkaplan görselleri gibi site tasarımınızı ilgilendiren elementleri içerirler.

İşin bir diğer güzel yanı ise sadece bir CSS dosyası üzerinde güncelleme yaparak sitenizin tamamında görsel değişkliğe gidebilecek olmanız. Bu sayede örneğin ana bağlantı renginizi maviden yeşile dönüştürmek için sitenizdeki her bir sayfayı değiştirmeniz gerekmez.

İçeriğin tasarımdan bu şekilde ayrılması ile arama motorları karmaşık kodlar arasından içeriğinizi çekip çıkarmak zorunda da kalmazlar. Harici dosya kullanımı ile sayfanızın açılma süresi de kısalacaktır ki ziyaretçilerinizin istediği şey de budur.

12. Geçerli XHTML / CSS
Sitenizi XHTML ve CSS kullanarak kodlamak yetmez. Kodun doğru olması gerekir. Internet üzerinde kaynak kodunuzun doğruluğunu test edebilecek paha biçilmez iki adet araç bulunmaktadır.

Geçerli kod yazmak için pek çok sebep bulunmaktadır. Doğrulanabilir bir kod yazarak sitenizin farklı tarayıcılarda aynı biçimde görünmesine bir adım daha yaklaşmış olursunuz (detayları için 13. adımı okuyun) ve bu arama motorlarına da yardımcı olacaktır. Eğer siteniz geçerli web standartları kullanılarak geliştirilmişse, arama motorları içeriğinize kolay bir şekilde ulaşacaktır.

Doğrulanabilir kod kullanarak işinizin ehli olduğunuzu göstermiş olduğunuzdan bahsetmeme bile gerek yok. Evet, müşterilerinizin pek çoğu aradaki farklı bilmeyecektir, ancak bazıları bu farkı bilir, özellikle de sizden standartlarla uyumlu kod yazmanızı isteyen müşteriler bu farkı önemserler.

Bunun dışında diğer web geliştiricileri de muhtemelen görünen dağın ardında neler olup bittiğini görmek için sitenizin kaynak kodunu kontrol edeceklerdir... Hem meraktan, hem de sırf bunu yapabildikleri için!

13. Çapraz Tarayıcı Uyumluluğu
Firefoxla yatıp kalkıyor olabilirsiniz ancak bu müşterinizin de sizinle aynı şeyi yaptığı anlamına gelmez. Müşterinizin Internet Explorer kullanıyor olma ihtimali gerçekten yüksektir. Hatta ne yazık ki Internet Explorer 6 bile kullanıyor olabilirler (beni bu konuda konuşturmayın lütfen. Internet Explorer'ın defolup gitmesini isteyen tek geliştirici olmadığımı söyleyeyim gitsin).

Hem kendi sitenizin hem de müşterileriniz için geliştirdiğiniz sitelerin farklı tarayıcılar üzerinde aynı şekilde görüntülenebilmesi önemlidir. Eğer sitenizi farklı platformlar üzerinde de aynı şekilde görüntüleyebilirseniz bu size artı puan kazandırır. Her ne kadar pek çok son kullanıcı PC kullanıyor olsa da, Mac kullanan kullanıcı sayısında özellikle son iki yıldır büyük artış gözlenmiştir. Eskiden sadece tasarımcıların ve profesyonellerin kullandığı bir platform olan Mac, günümüzde her kesim taradından kullanılmaktadır. Bu sebeple sitenizin Mac üzerinde de PC'de göründüğü gibi görünmesini sağlamak önemlidir.

Ne yazık ki pek çok kişi hem PC hem de Mac sahibi olacak kadar şanslı değildir (Linux ve türevlerinden bahsetmiyorum bile) ancak Browser Shots adı verilen bir sitenin yardımı ile sitenizin adresini girip farklı platformlar altında farklı tarayıcıları seçerek sitenizin ilgili tarayıcılar üzerindeki ekran görüntüsüne ulaşabilirsiniz. Eğer PC'de Windows Vista kullanıyorsanız ve Internet Explorer 6'ya erişiminiz yoksa bu durum çok kullanışlı olabilir.

14. Web İçin Optimize Edilmiş Görseller
Web için tasarım yaptığınızda tüm görsellerinizi sıkıştırılmış bir biçimde kaydetmeniz önemlidir. Ancak sıkıştırmada aşırıya kaçmamalısınız zira o zaman görselin kalitesi düşecektir. Kaliteyi kabul edilebilir düzeyde tutarak sıkıştırma yapmanız yapılabilecek en doğru şeylerden biridir.

Eğer baskı işi ile haşır neşirseniz, 300dpi'nin standart olduğunu bilirsiniz. Ancak bu oran web siteleri için geçerli değildir. Ekran için tasarım yaptığınızda görsellerinizi 72dpi çözünürlükte kaydetmeniz gerekir. Bu çözünürlüğü kullanırsanız hem dosya boyutu azalacak, hem de ilgili görselin yüklenme süresinde önemli bir düşüş gözlenecektir.

Adobe Photoshop gibi programların "Web İçin Kaydet" özelliği bulunmaktadır. Bu özellik sayesinde görsellerinizi otomatik olarak 72dpi çözünürlükte kaydedebilirsiniz. Yine bu ve bunun gibi programlar, ilgili görselin kaydedilmesi sırasında size sıkıştırma ile ilgili bazı ince ayarlar yapabilmenizi sağlayacak ayar pencerelerini de sunarlar. Web için seçmeniz gereken biçimin, sitenizin içeriğine ve hedef kitlenize göre değişmekle birlikte png, jpg ya da gif olması gerektiğini hatırlatmak isterim.

15. İstatistikler, İzleme ve Analiz
Her ne kadar bu element sahne arkası için geçerli olsa ve bir ziyaretçi olarak bilmeniz gerekmeyen bir element olsa da, bir web sitesi sahibi olarak bağımlılık derecesinde olmasa (olmaması gerekse) bile hayati önem taşımaktadır.

Internet üzerinde aşağıdaki bilgileri size sunabilecek pek çok analiz ve istatistik servisi bulunmaktadır.
  • Sitem kaç kez ziyaret ediliyor?
  • Kaç adet tekil ziyaretçi sitemi takip ediyor?
  • İnsanlar sitemi nereden buluyorlar?
  • Beni hangi arama terimleri sayesinde buluyorlar?
  • Hangi web siteleri bana bağlantı vermiş?
  • Sitemdeki en popüler sayfalar hangileri?
  • Ortalama ziyaretçim kim (platform / tarayıcı / ekran çözünürlüğü)?

İyi bir analiz programı ile neleri takip edebileceğinizi gördüğünüzde şaşırabilirsiniz. Belki de bu iş için kullanabileceğiniz en etkili (ve ücretsiz) çözüm Google Analytics olacaktır.

Eğer sitenizin performansını izlemek ve sitenizi nasıl daha da geliştirebileceğinizi görmek istiyorsanız, iyi bir istatistik servisi kullanmak çok önemlidir.

Web sitesi olmayan 700.000 şirket var !


Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre; Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nın “Elektronik işlemler ve bilgi toplumu hizmetleri” başlığı altında düzenlenen 1524 üncü maddesi, her sermaye şirketinin bir internet sitesi açması gerektiği ile bu sitede bulunması zorunlu asgari hususlar belirtildiğine dikkat çekildi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi verilerine göre, tasfiye haline girmiş şirketler hariç olmak üzere, söz konusu Kanun tasarısının yasalaşmasını müteakip yaklaşık 700.000
şirket için web sitesi yükümlülüğü olduğunu bildirdi.


Çıkan tasarının amaçları neler?


Web sitesi açma zorunluluğu ile temelde şirketlerin şeffaflığının sağlanması hedefleniyor. Şirketler web sitelerinde, şirket ilanları, pay sahipleri ve ortakları açısından önem taşıyan açıklamalara, finansal tablolara, raporlara, yönetim kurulu ve genel kurul toplantılarına ilişkin bilgileri, denetçi raporları gibi hususlar yayınlaması gerekecek. Şirketlerin bu sayede, kurumsal kimliği daha belirgin olacak, hangi faaliyetlerde bulunduğu bilinerek, şirketlerin mali durumları izlenebilecek. Şirket ile ticari ilişkilere girecek gerçek veya tüzel kişiler web sitesinde yer alan bilgilere göre hareket edebilecekler.